Bakım Verenlerin Yaşadıkları Güçlükler ve Çözüm Önerileri

Bakım Verenlerin Yaşadıkları Güçlükler ve Çözüm Önerileri

130,00TL
Ürün Kodu: SA036
Stok Durumu: Stokta var
ISBN: 978-605-9278-88-1

Özellikler

  • Basım Tarihi Aralık 2019
  • Basım Yeri Ankara
  • Baskı Sayısı 1. Baskı
  • Boyut 16X24
  • Hamur Kalitesi 70 gr 1 hamur
  • Renk Siyah Beyaz
  • Sayfa Sayısı 96
Yazarlar

Yazar

Öğr. Gör. Uzm. Hacer ALPTEKER

Ürün Açıklaması

YAZARIN ÖNSÖZÜ

Dünya’da ve ülkemizde her geçen gün demografik olarak nüfusun hızla

yaşlandığı bir süreçten geçmekteyiz. Projeksiyonlar, ilerleyen yıllarda ülkelere

göre değişmekle birlikte çok daha fazla olacağını işaret etmektedir. Tarihsel

süreç içerisinde örneğin, Roma imparatorluğunda doğan bir insan, ortalama

23 yıl yaşamayı ümit ederken, 1900’lü yıllarda 49 yıl yaşamayı bekler hale

gelmiştir. Yirminci yüzyılda ise doğumdan beklenen ortalama ömür hızla artmış,

şuan Monako’da bu 87, Japonya’da 84, İsveç’te 83, Afrika’da 48, Türkiye

İstatistik Kurumu verilerine göre ise ülkemizde 74.4 yaşa ulaşmıştır. Bu

durum şüphesiz güzel bir durumken yaşlı nüfusun gençlere oranının artmasıyla

birlikte çeşitli sağlık ve bakım sorunlarını gündemimize taşımıştır. Bu

sorunlardan en önemlisi, ortaya çıkan kronik hastalıklar, kanserler, yeti yitimi

gibi sebeplerden oluşan bakım sorunudur.

Yaşlılık ve yaşlı bakımı gerçeğini daha önce deneyimleyen ülkelerin bu

konuya duyarlılığı farklı düzeylerde olmuştur. Gelişmiş ülkelerin pek çoğu

yaşlılar kadar diğer önemli gerçeğin farkına vararak bakım ve bakım verenler

konularına yönelik alt yapı çalışmalarına başlamıştır. Yaşlılık ve bu dönemin

sorunlarının yeni farkına varan ve deneyimleyen ülkeler ise evde bakım ve

bakım verenlerin sorunlarını ancak son yıllarda tartışır hale gelmiştir. Bugün

dünyada yaşlı bakımındaki politik eğilimler, yaşlının kendi ortamında ve evde

bakımına odaklanmıştır. Ülkemizi de ilerleyen yıllarda çok yakından ilgilendirecek

olan yaşlıya evde bakım verenlerin sorunlarının farkında olmamız

gerekmektedir. Bu kitap yaşlılık gibi bir gerçeğin yanında, yaşlı bakımının

kalitesini belirleyen bakım verenlerin sorunları ve bu sorunların çözümlerini

ortaya koyabilmek amacıyla yazılmıştır.

Yirmili yaşlarımın sonunda bir akademisyen, evli ve ikiz bebek sahibi

olarak, anneannemin bir gün yatalak olmasıyla ve Alzheimer tanısı almasıyla

birlikte yaşlılık ve yaşlı bakımı konusuyla karşı karşıya kaldım. Hiçbir fikrim

ve hazırlığım olmadan sekonder bakım veren olmuştum. Annem ise primer

bakım verendi. Elbetteki annem tek çocuk değildi, üç çocuklu bir ailenin tek

kız çocuğuydu. Hemşire olduğum için yaşlı bakımını bilmem bekleniyordu. O

yıllarda yaşlı bakımını bilmiyordum ancak hasta bakımını biliyordum. Hiçbir

ihtiyacını karşılayamayan ve üstelik hafızasını da yitirerek bizi artık tanıyamayan

anneanneme bakarken annemin yaşadığı fiziksel ve ruhsal zorlanmalara

birebir şahit oluyordum. Annemin yatağa bağımlı bir yaşlıya bakarken yaşadığı

tüm sıkıntıları en yakın yardımcısı olarak ben de deneyimliyordum. Tüm

gücümle, elimden geldiğince annemi desteklemeye çalışıyordum. Bir yandan

da ihtiyaç duyduğum için yaşlı bakımını araştırıp öğrenmeye başlamıştım.

Konuya ilişkin bir valilik projesinde ve ardından Bolu Valiliği’ne bağlı

hizmet verecek olan, ülkemizde ilk sayılabilecek bir Bolu Valiliği Yaşlı Merkezi

(BOVYAM)’nin kuruluşunda yer aldım. Uzunca bir süre gönüllü olarak

ve resmi görevlendirmeyle eğitimci/araştırmacı olarak çalıştım. Ardından

Hemşirelik Bölümü’nde Yaşlı Sağlığı dersini verirken, uzmanlık tezimi bir

ihtiyaç olduğunu düşündüğüm bakım verenlerin sorunları konusunda çalışmaya

karar verdim. Öyle ya ben beklenmedik bir biçimde, ansızın, sekonder

bakım veren ünvanı alıvermiştim. Aynı sorunları yaşayacak olanlara bir katkım

olabilir mi diye düşünüyordum. 2005 yılında ben bu konuyla ilgilenirken

o gün pek farkında olmadığımız bu konunun bugün yaşlı bakımı konusunda

tüm dünyanın gündeminde olduğunu görmekteyiz.

Bugün bu kitabın, ‘’Ev Ortamında Yaşlıya Bakım Verenlerin Yaşadıkları

Güçlüklerin Belirlenmesi’ne yönelik’’ ilk kitap olma özelliğini taşıdığını söyleyebilirim.

Şüphesiz sonraki yıllarda üzerine çok daha fazla bilginin ekleneceği

başka kaynaklar yazılacak, bu kitap daha da geliştirilecek ve bu alanda

zenginleşecektir. Kitabımın, konuya ilişkin kaynak açığının kapanmasına yarar

sağlayacağını ümit ediyorum. Kaynak kitap olması noktasında, özellikle

hemşire, evde bakım personeli, sosyal hizmet uzmanı, sosyolog, hekim gibi

meslek gruplarının öğrenci ve eğiticilerine katkı sağlamasını dilerim. Sizlerden

gelecek geri bildirimlerin kitabın geliştirilmesine katkı sağlayacağına

inanmaktayım.

Saygılarımla.


Öğr. Gör. Uzm. Hacer ALPTEKER

Yorum Yap

Lütfen yorum yazmak için oturum açın ya da kayıt olun.